Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Temel Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Gümüş, günümüzde vatandaşı bekleyen sinsi hastalıklardan birisinin kuru göz rahatsızlığı olduğunu belirtti.
“Kuru göz hastalığı toplumda çok fazla yaygın olan fakat bilinmeyen, fark edilmeyen bir hastalık” diyen Doç. Dr. Koray Gümüş, yoğun bir şekilde bu hastalığın insanlarda görüldüğü ve gün geçtikçe de şikayetlerin arttığına göze çarptı. Hastalığın birden fazla nedeni olduğunu işaret eden Doç. Dr. Gümüş, “Bütün insanlarda gözyaşı var. Bu gözyaşı kişilere gözlerimizi çok fazla daha rahat konforlu kullanıyor ve görme açısından faydası var. Ne vakit gözyaşının kalitesi bozuluyor yada görme oranı azılıyor. O vakit arıza başlıyor. Daha ileriye giderse gözde hasarlar kalıcı olabiliyor. Bizlerde bu hasar oluşmaması için çaba sarf ediyoruz. Zira bazı hasarlarda geriye dönüş olmuyor. Hastalarımıza bunu iletiyoruz. Topluma iletiyoruz. Duyarlılık oluşması şart” diye belirtti.
'TEKNOLOJİK GELİŞMELER GÖZ YAŞININ BUHARLAŞMASINA NEDEN OLUYOR'
Doç. Dr. Koray Gümüş, teknolojik gelişmelerin, klima yoğunluğu sebebiyle riskin daha da arttığına dikkat çekerek, klimalı ortamlarda bilgisayar karşısında çok fazla daha çok vakit harcamanın sıkıntıları birlikteliğinde getirdiğini anlattı. “Bu çok büyük risk oluşturuyor” diyen Gümüş, “Bizler gözlerimizi istemeden refleks olarak, olağan hayatımızda olması lazım gelen hareket gözleri kırpıyoruz. Ama bilgisayarın problem oluşturmasındaki en mühim neden gözlerimizi daha az kırpıyoruz. Gözler daha çok açık kalıyor. Açık kaldıkça göz yüzeyinde sıkıntılar oluyor. Gözyaşı buharlaşıyor. Göz kuruluğu şikayetleri başlıyor. Yanma, batma, gözde kum var imiş gibi hissetme, sürekli gözü kapatma, ağırlık hissi oluşmakta. Bu şikayetler toplumun çok büyük bir kısmında bazı zamanlar ve her daim karşımıza çıkıyor. Duyarlı olmak gerekiyor” diye açıkladı.
Göz kuruluğu şikayetinde bayanların erkeklere göre daha fazla risk grubunda olduğunu ifade eden Doç. Dr. Gümüş, doğuştan ya da genetik nedenlerden binaen var olan hastaların dışında artık 20’li yaşlardaki fazlasıyla insanın bile kendilerine bu şikayetle başvurduğunu anlattı. Bir hastanın yaşadığı şikayetle alakalı gelmekde olduğu noktayı ifade eden Gümüş, şunları belirtti; “Hastamızın sedef rahatsızlığı vardı. Hiç göz hekimine gitmemiş. Gözdeki problemlerinden haberi yok. Kirpik diplerinde problem var. Kirpik dibi iltihabı ve ona bağlı gözyaşı sorunu var. Hastanın gözün en ön tabakasında korneasında delinme ile geldi. Bu stil vakalar oluyor. İş işten geçmeden tedbirleri alınması lazım gelir. Bu mevzuda tedbir almak lazım gelir.
'KURU GÖZ HASTALIĞI 20’Lİ YAŞLARDA GÖRÜLMEYE BAŞLADI'
Doç. Dr. Gümüş, günümüzde 3 yaşındaki çocuğun direk bilgisayar karşısında, tablet, akıllı cep telefonunda oyun oynayarak yaşama başladığını anlatarak, “Buda göz kırpmayı azaltıyor. Bu yıllar içinde gözün ön yüzeyinde sıkıntılar başlıyor. Bu durumda olan çok fazla hasta var. Eskiden 20’li yaşlarda çok fazla çok kuru göz hastalığı görmezdik. Ama şimdi çok fazla görüyoruz. Yaş geriye doğru geldi ve bu lazım gelen önlem alınmazsa daha da gelecek gibi” diye belirtti.
'KORNEASINI KAYBETME AŞAMASINA GELEN HASTAMIZ VAR'
“Göz kuruluğunda ileri safhasında, yaş ilerledikçe sorunlar kulağa çok fazla kolay tanı gibi gelebiliyor. Ama dolasıyla bizler hekim olarak çok fazla uygunsuz vakalar gördük” diyen Doç. Dr. Koray Gümüş, bunun görme kaybı yapabilecek düzeyde olabildiğini anlattı. Gümüş, şu uyarıda bulundu; “Korneasında delinme ile gelen hasta oldu. Ameliyat oldu. Kimi durumlarda kornea gözün ön yüzeyinde yapışma olabiliyor. Göz iltihabı ile beraber bu isteksizlik ortaya çıkıyor. Mutlaka bizlerin muayene etmemiz lazım gelir. Yoksa insanımız bunu bilemez. Görme kalitesi ve düzeyi bozulabilir. Görme ön yüzeyinde yapışıklık oluşmakta. Bunlar ciddi sıkıntılar. Bu noktalara gelmese bile kişiler göz kuruluğu sebebiyle hayat kaliteleri bozulmuştur. Bozulduğunun farkında da olmayabilirler. Görme kaybı da olabilir.”
0 yorum:
Yorum Gönder